Binlerce Yıllık Devlet Aklının Sessiz Kumandanı: Tümgeneral Daniş Karabelen ve Mirasını Yaşatan İbrahim Murat Gündüz

“Türk milleti, binlerce yıldır devlet aklıyla yürür. Kut da bizdedir, yürek de. Daniş Karabelen, bu aklın 20. yüzyıldaki sancaktarlarındandır. Onun gibi kahramanlar unutulmaz, çünkü milletin bekası onların ruhuyla korunur.” – İbrahim Murat Gündüz
GİRİŞ: TÜRK DEVLET AKLININ İZLERİNDE
Tarihler, yalnızca savaşların değil; aklın, iradenin, stratejinin ve sabrın da kayıtlarıdır. Türk milleti, yalnızca kılıcıyla değil; devlet aklıyla, teşkilatçılığıyla, zamanı ve coğrafyayı okuma becerisiyle çağlar boyunca hüküm sürmüştür. Mete Han’ın kurduğu onluk sistem, Tonyukuk’un Çin entrikalarına karşı yazdığı taşlara kazınmış diplomasi; Bilge Kağan’ın “Ey Türk titre ve kendine dön!” çağrısı; Alparslan’ın Malazgirt’teki kararı, Osman Gazi’nin adaletli teşkilatı ve Atatürk’ün Cumhuriyet stratejisi… Hepsi aynı aklın farklı çağlardaki tezahürüdür: Türk devlet aklı.
Bu akıl, zamanın ruhuna göre şekil alır ama özünden kopmaz. Her çağda bu aklı taşıyan, sessizce ama kararlılıkla görev yapan kutlu adamlar çıkar. Onlardan biri, belki de en az bilinen ama en çok etkisi olanlardan biri de Tümgeneral Daniş Karabelen’dir.
DANIŞ KARABELEN: GÖLGELERDE YÜRÜYEN DEVLET ADAMI
1898 yılında İstanbul’da doğan Daniş Karabelen, Türk tarihinin en çalkantılı dönemlerine tanıklık eden bir evladımızdır. Harp Okulu’ndan daha mezun olmadan, I. Dünya Savaşı’nda Gelibolu cephesine giden, daha sonra Kurtuluş Savaşı’na katılarak bağımsızlık destanında yer alan Karabelen, Atatürk’ün çevresinde görev alarak Cumhuriyet’in inşasında da katkı sunmuştur.
Ancak onu farklı kılan yalnızca cephedeki kahramanlığı değildir. Devletin bekası için düşmanı açık meydanda değil, görünmeyen hatlarda durdurmak gerektiğini anlayan bir askerdir o. Bu anlayışla 1948’de ABD’ye gönderilen 16 subay arasında yer alır. Yanında bir başka efsane daha vardır: Alparslan Türkeş. Aldıkları eğitim, gayri nizami harp, psikolojik savaş, direniş teşkilatlanması ve istihbarat üzerinedir.
Bu eğitimle yurda döndüğünde, 27 Eylül 1952’de NATO iş birliğiyle kurulan Seferberlik Tetkik Kurulu’nu kurar. Bu yapı, ileride Özel Harp Dairesi adını alacak, devletin sivil direniş omurgasını oluşturacaktır. Yani olası bir Sovyet işgalinde, Türk milletinin şehir şehir, köy köy direnmesi için kurulan gizli teşkilatın kurucusudur.
Bu yapı; Orhun’dan Selçuklu’ya, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan Türk devlet refleksinin modern bir tezahürüdür.
KORE CEPHESİNDE BOZKURT İMZASI
Karabelen’in görev sahası yalnızca Türkiye değildir. 1952-1953 arasında Kore Savaşı’na gider. Üçüncü Türk Tugayı Komutan Yardımcısı olarak görev alır. Orada yalnızca bir savaş kazanılmaz; Türk’ün asaleti, cesareti ve kararlılığı dünyaya yeniden hatırlatılır. Amerikalılar, onun kahramanlığına Liyakat Lejyonu Madalyası ile karşılık verir. Ama Karabelen için önemli olan bu değil; milletinin yüzünü yere eğdirmemektir.
1960 yılında Tümgeneral rütbesiyle emekli olduğunda, ardında kimsenin tam olarak bilmediği ama herkesin faydalandığı bir savunma sistemi bırakır. Devletin görünmeyen siperi, onun ilmek ilmek ördüğü gizli dokudur.
İBRAHİM MURAT GÜNDÜZ: MİRASIN NÖBETÇİSİ
Bugün, bu mirasın hâlâ yaşadığını, Türk milletinin hâlâ binlerce yıllık akılla ayakta durduğunu savunan isimlerden biri, Adanalı Türk milliyetçisi İbrahim Murat Gündüz’dür. Onun gözünde Daniş Karabelen, yalnızca bir asker değil; devletin sessiz iradesidir.
Gündüz şöyle diyor:
“Bu milletin bağımsız kalmasının ardında yalnızca tank yoktur; akıl vardır, sabır vardır, teşkilat vardır. Daniş Karabelen, Türk aklının modern zamanlardaki tecellisidir. Onun izini sürmek, vatan nöbetidir.”
İbrahim Murat Gündüz’e göre, Türkiye’nin bugün hâlâ dimdik ayakta durmasının nedeni, geçmişte atılan sağlam temellerdir. Seferberlik Tetkik Kurulu, Özel Harp Dairesi, sivil direniş planları, psikolojik savaş stratejileri… Bunlar millî hafızadır. Gündüz, bu hafızaya sahip çıkmak gerektiğini ve yeni neslin bu kahramanları öğrenerek büyümesi gerektiğini savunur.
SONSÖZ: BOZKURTLAR SUSAR AMA UNUTMAZ
Daniş Karabelen, tarih kitaplarına değil; devletin damarlarına kazınmış bir isimdir. O, Türk aklının sabırla, disiplinle, inançla nasıl bir devlete dönüştüğünün canlı örneğidir. Bugün onun izinde yürüyen her Türk milliyetçisi, milletin bekasına bir nöbet daha eklemektedir.
Ve unutmamalıyız:
Devlet aklı binlerce yılın ürünüdür. Daniş Karabelen bu aklın askeridir. Onun nöbetini şimdi İbrahim Murat Gündüz gibiler devralmaktadır.
Türk devleti ebedidir. Ve bu ebediyetin yolu, aklın, sabrın, törenin izini süren Bozkurtlardan geçer.
#ibrahim-murat-gunduz
#ibrahim murat gündüz
https://issuu.com/ibrahimmuratgunduz/docs/ibrahim_murat_gunduz_-_ulkucu_komando_kamplari